آخـــر الـــمـــشـــاركــــات

+ الرد على الموضوع
النتائج 1 إلى 2 من 2

الموضوع: KADININ ÇOK EŞLE EVLİLİĞİN YAPMAMASI VE ERKEĞIN CAİZ OLMASININ FELSEESİ

  1. #1
    أستاذ بارز الصورة الرمزية نظام الدين إبراهيم أوغلو
    تاريخ التسجيل
    23/09/2007
    العمر
    68
    المشاركات
    661
    معدل تقييم المستوى
    17

    افتراضي KADININ ÇOK EŞLE EVLİLİĞİN YAPMAMASI VE ERKEĞIN CAİZ OLMASININ FELSEESİ

    KADININ ÇOK EŞLE EVLİLİĞİN YAPMAMASI VE ERKEĞIN CAİZ OLMASININ FELSEESİ


    Nizameddin İbrahimoğlu
    Araştırmacı Akademisyen

    ÖNSÖZ

    Batı sömürgeci devletlerin fasık siyasetçileri ve münafık âlimleri; zaman zaman bu hassas konuyu Müslümanlara tartışmaya açarlar ve İslam’da kadın ve erkek eşitsizliğinin var olması ile suçluyorlar. İslam âlimler gibi Sanki Müslümanların menfaattarını korumuş gibi; birde onlara ouml;ğüt verirler.
    Artık bunların amaçları Müslümanlar arasında bellidir. Onlar, İslam dinini küçük düşürmek ve onların imanlarını sarsmak için her yönden savaşıyorlar. Bu menfaatçi siyasetçiler, çıkarları için çalışmayana kişilere karşı saygısızlık, kin ve nefret beslemektedirler. Tarih kitapları bizim için en iyi ispattır.
    Bilindiği gibi Müslümanlar daha önce de bunun gibi sorularla karşı karşıya kalmaktadırlar. Hale bizim çağımızda da birçok kişi bu sorular sormakta ve kıyamete kadar da devam edecektir.
    Sordukları sorular ise; Kur'an-ı kerimi istihfaf etmek, hafife almak ve küçümsemek için soruyorlardı: Bunlardan:
    Neden İslam’da kadın-erkek eşitliği, kadın hakları yok? Neden İslam’da erkeklere çok evlilik serbest kadınlara serbest değil? Kuranı kerim eski bir kitap olduğu ve çağımıza uygun olmadığını idea ettiler! Aynı şekilde Peygamberimize (s.a.v)’e yönelik iftiralar ise: Onun cahil, büyücü, şair olduğunu ve hadislerin sahih olmadığını ve çok evliliğin sebebini şehvete bağladıklarını hep söylerler? Peygamber efendimizin (s.a.v)’in güvenilir ve sadık bir kişi olduğunu ve onun peygamber olarak gönderildiğini çok iyi bildikleri halde onu suçlamaya devam ediyorlar. Aynı şekilde Peygamberimizin 52 yaşına kadar tek evlilik yaptığını ve evli olan Hatice annemiz 40 yaşında ve peygamberimiz 25 yaşında iken onunla evlendiğini biliyorlardı. Yaklaşık 25 yıllık gençlik döneminin tümünü tek hanımla geçirdiğini de biliyorlardı. Arzularını tatmin etmek için değil İslami yüce ilkeler uğruna onunla evlendiğini ve onun vefatından birkaç yıl sonra ve elli yaşından sonra Ayşe annemiz ve diğer hanımları ile siyasi, sosyoloji ve dini nedenlerle evlendiğini de biliyorlardı. Ayşe annemiz hariç hanımların boşanmış ve yaşlı kadınlar olduğunu de biliyorlardı. Şayet şehvet için evlenseydi genciliğinde ve genç kızlarla evlenirdi. Utanmadan bunun gibi soruları kıyamete kadar tekrarlayacaklardı; çünkü onların menfaatlerini ve düzenlerini sadece İslam dini bozmuştur.
    İslam dini İnsanlara ancak iki cihanda yol gösterici, rahmet mutlu kılmayı ve birde İslam dini eski ‘’cahiliye’’ inanç ve adetlerini yok etmek için gel hedeflemiştir. Böylece kadınları ve köleleri özgür kılmış ve insanları puta tapar olmaktan kurtarmış. Tek bir Allah'a ve sadece ve sadece ona itaat etmeye çağırmıştır. Müslümanlar kuranı 14 asırdan daha fazla, büyük İslam devleti içinde uygulanmıştır. Huzur, mutlu ve güvende yaşadıklarını de bilmektedir. Ancak onların İslam’a kin ve nefretler duymamakta oldukları için görmezler, duymazlar ve işitmezler.

    Dünyadaki dinlerin ve din âlimlerin kadınlarla bakışlarını:
    1- Hıristiyanların kadına karşı tavırları: kiliselerde kadın varlığı ile ilgili tuhaf kongreler düzenliyorlardı: Bunlardan: Kadının ruhu var mı yoksa yok mu? Sonunda ruhunun olmadığına karar vermişlerdir.
    * 5 yy )makun veya makin( kongresinde kadının ruhu olup olmadığını tartışılmış ve kongre kararını da: Kadının kurtarıcı bir ruhunun olmadığına da karar veriyorlar.
    * Azizler diyor ki: Kadının ruhu yoktur. Genellikle kadınlara bakış açıları çoğunlukla dini inanışlar yönlendirir. Bozulmuş ve tahrif edilmiş çoğunlukla da ve erkek Alimler tarafından yazılmış kutsal metinlerden faydalananlar kadınları aşağılarlar ve hor görürler. Mesela Hıristiyan azizler "Hz. İsa'nın annesi dışında kalan tüm kadınların cehennem azabından kurtulamayacağını" söyler. Hıristiyanlıkta kadın; kö;tülüğü, şeytana uyma ve ayartmacılığı temsil eder. Ccedil;ünkü Hz. Adem’e haram meyveyi yedirterek cennetten kovulmasına ve böylece insan neslinin günahkâr olmasına sebep olan bir kadındır. Bundan dolayı Hıristiyanlık evlilikteki cinsel ilişkiyi günah ve kirlenme saydığından, rahipler evlenmez. 6. Asırda Azizler ve papazların mason meclislerin de söz sahibi oldukların da; kongre düzenliyorlar ve kadının ruhu olup olmadığı tartışılmış, bir oy dışında ruhunun olmadığı kabul edilmişlerdi. ünlü Hıristiyan
    ilahiyatçısı Clément'e göre; "Kadınlar kadın oldukları için utanmalıdırlar." Manastırlara kapanan birçok kişinin de sebebi evlenerek günah işleyeceklerine inanması ve kirleneceklerini düşünmeleridir.
    * Rahip Augustinus soruyor: Allah neden kadınları yarattı? Sonra diyor ki: Şayet Ademin ihtiyacı güzel bir yaşam geçirmek ise; Bir kadın ve erkektense; Ona iki erkek dost sağlaya bilirdi ve dostça yaşarlardı. Sonra ona asıl yaratılma sebebinin sadece çocuk yapması olduğunu anlıyor.
    * Martin Luther de bunlardan ilham alarak diyor ki: Kadınlar yorulursa ve bitkin düşerse veya ouml;lürse, bunların hiçbiri önemli değildir. Bırakın onlar sezaryen doğum yaparken ouml;lsünler. Çünkü onlar bu iş için yaratılmışlardır.
    * Protestanlar da 16.yy. da ortaya çıktıklarında Lutherliler kongre düzenliyorlar ve kadınların insan olup olmadığını konusunu tartışmaya açmışlardır.
    * Kutsal kitaplarında erkeklerin çok evliliğini anlatmıştır ve erkeğin çok evlilikle ilgili haram kıldığına dair açık bir delil yoktur, ancak erkeğin çok evliliği ile ilgili cevaz verdiklerini görmekteyiz, örneğin:
    * Çok eşlilikle ilgili Hıristiyanların kutsal kitaplarında diyor ki metinlerde Süleyman Peygamber 18 evlilik yaptığını: (Rehavam Davut oğlu Yerimot`un kızı Mahalat`la evlendi. Mahalat`ın annesi Avihayil, İşay oğlu Eliav`ın kızıydı. Mahalat Rehavam`a şu oğulları doğurdu: Yeuş, Şemarya, Zaham. Rehavam Mahalat`tan sonra Avşalom`un kızı Maaka ile evlendi. Maaka ona Aviya`yı, Attay`ı, Ziza`yı, Şelomit`i doğurdu. Rehavam Avşalom`un kızı Maaka`yı diğer eşleriyle cariyelerinin hepsinden daha çok severdi. Rehavam`ın on sekiz karısı, altmış cariyesi vardı. Bunlardan yirmi sekiz erkek, altmış kız çocuğu oldu). Tarihler 2. 11 / 18–21.
    * Ayını bölümde diyor ki: (Aviya ise gitgide krallığını güçlendirdi. On dört kadınla evlenip yirmi iki erkek, on altı kız babası oldu). 11. 21.
    * (Samuel l / 2) de diyor ki: (Elkana`nın Hanna ve Peninna adında iki karısı vardı. Peninna`nın çocukları olduğu halde, Hanna`nın çocuğu olmuyordu.
    Ve Ram tayım sofim in 2 evlilik yaptığını görüyoruz, yani 4 evlilikten daha fazla evlenmekten İncil de bahis ediliyor. Ancak metinlerde serbest olmadığını de görmekteyiz). Tarihler 2. 13 / 21.
    * Hıristiyanlar asırlarca ve 18. yy. sonuna kadar kadını lanetli bir şeytan olarak gördüler. Guruplar kadının ruhun olup olmadığı tartışmak için toplandılar. Tüm buları görmeyene şaşırıyorum; şimdi’de nasıl oluyor da; bu büyük hatalarını düzeltmek adına. Nasıl oluyor da şimdi’de bunlar yeniden kadınların namuslarını ve değerlerini korumak için yeni düşüncelerin arayışı içindedirler!!
    * Birde Hıristiyanların kutsal kitaplarında diyor ki: (Eğer bir adam kızını cariye olarak satarsa, kız erkek köleler gibi özgür bırakılmayacak). Yani çok eziyet etmeyecek ve hor görmeyecektir. Mısır'dan çıkış 21/7
    * Pavlo Yeni Ahit kutsal kitaplarından örnek vererek, diyor ki: İlk babamız Adem (a.s)ın günahını kadına yüklüyor ve ona hakaret ederek diyor ki: (Kadın sükûnet ve tam bir uysallık içinde ouml;ğrensin. Kadının öğretmesine, erkeğe egemen olmasına izin vermiyorum; sakin olsun. &Çünkü önce Adem, sonra Havva yaratıldı; aldatılan da Adem değildi, kadın aldatılıp suç işledi). Timoteos 1. (2 / 11-14).
    Pavlo, ebeveynin günahını kadına yüklediği andan beri; Hıristiyan kadınları dışlamaya başladı ve onu şeytana giden bir yol olduğunu ve tüm kötülüklerin sorumlusu ve toplumların çöküntüsünün kadının olduğunu gördüler.
    * Rahip Tertulianus diyor ki: O’ yani kadın, şeytanı insanın ruhuna girmesi için bir kapıdır, O’ Allahın emrini ve erkeğin ahlakını bozan kişidir. Havva annemizin ilk yaptığı hatanın rolünü anlattıktan sonra diyor ki: Biliyor musunuz, sizin her biriniz bir Havva’dır? Şeytanın girdiği yerin kapısısınız. İşte siz kolayca Allah ı yansıtan erkekleri yok ettiniz.
    * Rahip steaua diyor ki: O’ vazgeçilmeyen ve istenilen bir afettir. O’ aile ve ev için bir tehlikedir, ouml;ldürücü bir sevgilidir ve her yeri kaplayıp ağartılan bir felakettir.
    * Kadının birisi Rahip Cirom nasihat istiyor ve ona diyor ki: Kadın erkeğin en büyük düşmanıdır. Ve o’ ahlaksızdır ve erkeği sonsuz helake götürür, çünkü o’ havadır ve cinsel yönünden çekicidir.
    İşte Hıristiyanlarda kadının yeri; Kadını hor görme ve hakaret etme anlayış vardır ve bunlar İslam’da kadının yerini nasıl tartışa biliyorlardı?
    2- Yahudi dinide kadınlara karşı Hıristiyanlardan daha çok zulme ve hakarete uğramışlardı. Sizlere bazı Tevrat, tel mut ve hahamların sözleri:
    * Onlarda kadına miras düşmez, aksine o’ bir mirastır satılır ve alınır.
    * Tel mut göre bir kadının Yahudi olması için şunları yapması gerekir ‘’Banyo yapma şiarını yerine getirecektir’’ (Kadın tam çıplak olacak ve üç hahamın huzurunda hamama girecek).
    * Tel mutada şöyle ifade ediliyor (Yahudi bir erkek evinin içinde zina yaparsa kadının şikâyet etme hakkı yoktur).
    * Haham lop (Milamid men barudî) diyor ki: Bir insanın yüksek makamlar ulaşması için namazda hanımını çıplak olarak düşünmesi gerekir).
    * Haham Kam diyor ki: (Yahudi dininden olmayanlarla ister erkek veya kadınlar olsun zina yapabilirsiniz, çünkü onlar yabancıdırlar (Hayvan neslindendirler).
    İlave ederek diyor ki: Yahudilikte kadınlar özel günlerinde temiz olana kadar evden uzaklaştırmalıdırlar, temiz olana kadar yemekte ve yatakta onlarla olmayınız. Temizlenince eve dönsünler).
    * Papa Patra diyor ki: Ne mutlu Allah erkek çocuğu kısmet etmiş olanlara; ne köolanlara.
    * Tevrat’ta sınırsız çok evlilik caizdir. Ve hatta Anne, kız kardeş ve akrabalarla evliliği teşvik etmektedirler.
    3- Mekke de cahiliye döneminde kadına bakışları ise: Kadınların şerefini korumadıkları için, onlar toplumda ayıp ve utanç verici olarak görüyorlardı. Bundan dolayı kızlarını diri diri gömme âdeti ortaya çıkmıştır.
    4- Çin, Hindistan, fars ve diğer milletlerde kadına bakışları, onu hizmetçi ve ticaret aracı olarak görüyorlardı. Onları kumar oyununda ipotek karşılığı satıyorlardı. Kadını bir meta olarak görüyorlardı ve akraba evliliğini teşvik ediyorlardı.
    İşte milletlerin yaşayışları ve İslam’ın nuru ile ışıklandırılmayanlar. Halkı cahiliyet, zulüm ve şehvet dehlizlerinde yaşadılar. Ve kadınlar hayvandan daha kötü bir durumda oldular.
    Böylece menfaatçi siyasetçiler; Kadının psikoloji, sosyoloji ve biyoloji yönünü gözetmeden, kadın - erkeğin eşitliğini başlattılar Arapların bir atasözünde şöyle diyor (İşi daha da kötü hale getirdiler). Bunların tüm dedikleri yalan ve iftira. Allah u Teâlâ bunların hakkında diyor ki: (Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Bütün tuzaklar Allah’a aittir. O, her nefsin kazandığını bilir. İnkâr edenler de dünya yurdunun sonunun kime ait olduğunu bileceklerdir) Rad 42.
    5- İslam dini geldiğinde kadına değer verdiğini, kadın haklarını sağlamış, şanını yüceltmiş ve iffetini korumuş olduğunu bilmekteyiz. Allah u Teâlâ dedi ki (Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.) İsra 23. (De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin!). Tövbe 24.
    Peygamberimizde kadınlarla ilgili şöyle anlatıyor: (Cennet Anaların ayağı altındadır) Ahmet, nessai ve hâkim rivayet etmiştir. (Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım) bin maca ve hâkim rivayet etmiştir. (İmanı kâmil olan mümin, güzel ahlaka sahip olan ve eşine en yumuşak davranandır) Tirmizi, nessai ve hâkim rivayet etmiştir. (Peygambere birisi geliyor ve diyor ki: Yâ Resulallah, en çok kime iyilik ve ihsan etmeliyim?" "Annene." "Sonra kime?" "Annene." "Sonra kime?" "Annene." "Sonra kime?" "Sonra babana) Buhari ve müslüm rivayet etmiştir.
    İslam kadın ve erkek eşitliliğine de önem vermiştir: onlardan; Rızık, çalışma, ibadet yapma, ceza, sevap ve bunun gibi birçok konur eşit olduklarına önem vermiştir. Allah u Teâlâ diyor ki: (Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazı erkekler ve mütevazı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır) Ahzap 35. (Kim bir kötülük işlerse, onun kadar ceza görür. Kim de kadın veya erkek, mümin olarak faydalı bir iş yaparsa işte onlar, cennete girecekler, orada onlara hesapsız rızık verilecektir) Gafir 40. (İş, ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir. Kim kötü bir iş yaparsa onunla cezalandırılır. O kendisine Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilir). Nisa 123. (Onlardan kimi de, Eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse, mutlaka sadaka vereceğiz ve elbette biz Salihlerden olacağız! Diye Allah'a and içti). Tövbe 75. (Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır). Hucurat 13. (Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir). Zelzele 8. (Resulüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.). Enbiya 107.
    Son olarak Islama savaş açanlara diyoruz ki ister batılı veya doğulu olsun: Sizin dininizde; erkelerin çok evlilik yapması serbest ve kadınların çok evlilik yapmaması; İslam sisteminde olduğu gibi; Neden yeni oyunlar ve sahte işlerin peşindesiniz! Neden kadınlara erkekten daha çok hak tanımasını istiyorsun ve erkeleri küçük düşürüyorsunuz? Neden kadınların yasak ilişkilerini ve evlilik dışı çok kişilerle beraber olmayı savunuyorsunuz? Neden kutsal aile müessesini zayıflatmak istiyorsunuz? Allahtan, toplumdan ve insanlardan hiç utanmıyorsunuz? Ticaretiniz kazançlı oldu mu? Emniyet ve güven içinde hiç yaşadınız mı?

    İslam’da kadının çok evlilik yapması neden yasak?

    1- İlk olarak İslam’ın emri olduğu için ve bu evlilik kadınlar için yasaklamıştır. Ancak kadınlar boşandıktan sonra bekleme süresi dolduktan sonra; ikinci sonra da üçünü ve dördüncü ile evlenebilir. O süre dört ay on gündür (iddet günleri) bu sürede kadının hamile olup olmadığını gösterir ve sonra; İslam emirlerine mutlak uymamız gerekir; Nasıl domuzun eti, içki ve özel günlerde kadına yaklaşmak haram ise bu konu da onlar gibi kadının da bir anda dört kadınla evlenmesi de haram kılınmıştır.
    Bildiğimiz üzere kadınların asıl görevi: Allah ve resulün emrinin dışına çıkmadan, kendisinden sorumlu olanların emirlerine itaat etmektir. Görevlerini yerine getirmiş olursa, dünya ve ahrette mesut ve bahtiyar olur ve cennetle müjdelenir.
    2- Münafık ve kötü insanların insafa geldiklerinde ve yeryüzünde ve göklerde yarattıklarını aklıca düşünseler. Bu soruların cevaplarını bileceklerdi! Allah u Teâlâ İnsanları erkek ve kadın olarak yarattığını ve ulvi görevlerinin ve Allah katında en yüce varlık olduklarını bileceklerdir. Erke ve kadın arasında fıtri ilişkiler içgüdüden doğan mevcut doğal bir ilişki olduğunu. Bundan maksat da cinsin bekasıdır. Eğer her ikisi arasındaki bu cinsel ilişki tahakkuk ederse bu durumun gerçekleşir ve bilinen bir şeydir.
    Ancak onlar duyamazlar, konuşamazlar ve kördürler akıllanmazlar veya akıllı olmayı istemezlerde. Ve bunlar içgüdüyü sınırsız olarak serbest bırakmak fertler ve aileler arası kötülüğü helal kılmak ve insana ve topluma zarar vermek için yapıyorlar.
    3- Biliyoruz ki: Kadınların eşleri vefat ettiğinde fıtratları gereği genellikle evlenmezler, çünkü oların asıl görevleri şehvet değil aksine mutlu bir aile kurmak, annelik görevini ifa etmek ve iyi çocuklar yetiştirmektir.
    Bir kadın tüm haklarını ilk eşinden elde ettiği takdire genellikle evlenemez. Evlenmeyi isteyenlerin oranı azdır, onlarda; ya dedikodulardan kendilerini korumak ya yetim çocuklarını gözetmek yâda maddi yönde mutlu yaşam elde etmek için evlenirler.
    Ancak erkekler öyle değildirlerdir ilk olarak cinsel arzuları için kadınlarla evlenirler, bunu la birlikte erkekler çocuğa bakmazlar ve ev işini yapmaktan acizdirlerdır.
    4- Daha ö;nce eski dinlerin ve siyasi ve din adamların görüşlerini anlatmıştık. Nasıl kadınları hor görüp hakaret ettiklerini? Şimdide batılı âlim ve siyasetçilerin menfaatleri doğrultusun da istedikleri gibi görüşlerinin değiştiğini görmekteyiz. Şimdide; sınırsız erkek ve kadın eşitliği; Psikoloji, sosyoloji ve biyoloji yönlerini gözetmeden savunmaktadırlar.
    Bunların kötü amaçlarının olduğunu her akıllı kişi bilmektedir. Bunların amacı yüce ahlak ve ilkeleri yok etmek, madeni servetlere el koymak ve onları yönetmek için çalışıyorlardır.
    5- Başka bir sebep ise, ilmin de ispat ettiği olan; Allah u Teala erkeklere şehvet fıtratını kadından daha çok ihsan etmesidir. Tıp görüşlerine göre, Amerika hastanelerinde çalışan Dr. Mehmet Öz şöyle diyor: genel olarak kadınların 3’te 2’si evlilik ilişkilerinden zevk almazlar. Birde buna ilave hamilelik, çocuk olması, özel günler, menopoz önemleri ve korku ve üzüntülü eklenirse açıkça belli oluyor. Nedenine gelince Allah daha iyi bilir. Ancak bize göre Allah kadınlara çocuk sevgisi, çocuğa bakma, Seçkin ve terbiyeli çocuk yetiştirme, mutlu ve iyi aile kurma ve evine önem verme ve evinde çalışmayı ihsan etmiştir.
    Biz burada kadının genel yapısını anlatıyoruz. İslam da kadınların çalışması yasak kılmamıştır, ancak yapısına ve psikolojisine uygun işlerde çalışa bilir. İslam tarihinde çok örnekler vardır. Nice âlimler, tasavvufçular, tüccarlar, tabipler, eğitimciler, mühendisler ve hükümdarlar kadınlardan ortaya çıkmıştır. İşte peygamberimi hanımları, Ayşe annemiz hadis biliminde, Hatice annemiz ise ticarette çalışmışlar ve diğer Müslüman kadınlar ise savaşlara da yemek, terzilik ve tedavi işlerini çalışmışlardır. Ve hatta halifelerin hanımları devleti yönetmede büyük rolleri vardı.
    Not: Japonlar, Evhamımı mesleğine önem veriyor ve bu mesleği dışarıda çalışmaksızın kadına maaş bağlıyor. İngiltere ve Avrupa ülkelerinde de bu tür çalışmalar vardır.
    İslam dini ise 14 asır önce bu görev ve hakları belirtmiştir.
    6- Birde başka ihtilaflı konu vardır. Oda kadın birçok kişi ile evlendiğinde, çocuğunun kimden olduğunu bilinmesi gereksinimidir. Buradan yola çıkarak bir kadının birden fazla evlilik yapamamasını da buna bağlayabiliriz. Kadının çocuğu kimden olduğunu beklemesi için temiz olma gününe kadar beklemeli (İddet günü dediğimiz 4 ay 10 gün beklemesi), Aksi tekdirde kadın kendini koruyamaz.
    Bazı kişiler günümüzde (DNA) testi ile mümkün olduğunu ifade ederler. Bende diyorum ki hangi kadın veya erkek vaktini ve parasını harcayacak ve hastanelerde çile çekerek tahlillerin sonuçlarını bekleyecektir? Halkın dedikoduları hariç? Bilindiği üzere insanlarımızın birçoğu çok hasta oldukları halde hastaneye gitmekten acizdirler.
    Bununla birlikte doktorların bir tespitleri vardır; ağır hasta olan bir kadının (DNA) testinin yapılması çok zor olduğunu söylüyor.
    7- Kadınların çok eşle evlenmenin tehlikeli olduğunu modern tıp bilimi keşif etmiştir o da. Her erkeğin kendine has sperm şifreleri bulunmaktadır, birini diğerinden farklı olduğunu; tıpkı parmak izlerinin farklı olduğu gibi.
    Kadın vücudunda bilgisayar gibi cihaz taşımakta, kendisi ile birlikte olan erkeğin şifrelerini depolar. Şayet bilgisayara bir şifreden fazla girerse onu kabullenemez, sanki bilgisayara virüs bulaşmışmış gibi ve içindeki programla dengesini bozar ve bozulur. Tüm gece hayatı yaşayan kadınlarında kötü hastalıklar olur birçok şifrenin girmeciden dolayı, özellikle rahim kanseri. Yoğun çalışmalar sonucunda bu problemin tedavisi ve çözümü İslam sisteminde olduğunu gördüler.
    Kadının temiz olması için; İslam’ın kanunlaştırdığı (kabul ettiği) tek eşlik ve boşandıktan sonra temiz olması gerekir.
    Bu konuda birsi bir soru sorabilir. Neden boşanan ve dul kadın arasındaki uzak olma süresi gerekir (iddet gününün olması)?
    Boşanmış ve dul kadın arasında çalışmalar yapılmış ve tahlil sonuçların da, dul bir kadının anlattığımız şifreleri unutması için boşanmış kadınlardan daha fazla süre ihtiyaç gerektiğini ispat etmişlerdir. Bunu da kadının psikoloji durumuna bağlıyorlar. Eşini sevdiği için, vefatına çok üzülür. Ancak boşanan kadın aralarındaki sevgi kayıp olduğu için eşini çabuk unutur.
    8- Şimdi size bir soru yönelteyim; Şayet bir kadın eşinin isteğini tam yerine getiremiyorsa; Nasıl olurda dört eşin yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirecektir? Şayet kadın birkaç eş ile evlenirse kiminle kalacağı yetkisine sahip olabilir mi? Kadınlar eşleri arasında anlaşmasızlık ve problemlerin çıktığı an, bunlara karşı gelebilir mi? Ve soruyoruz nerde iddia ettiğiniz adalet ve eşitlilik bu durumda?
    9- Kadının erkekten nafaka ve mihr alması İslam’da şarttır. Eğer aksini düşünürsek o zaman kadının çok ve ağır şartlarda da çalışması gerekmez mi? Bu da kadının evliliğini ve görevini engellemez mi?
    Şayet her kez kendi nafakasını sağlasa bile, kadının evlere ve çok eşe ve çocuklara bakma işi evliliği zor duruma sokmaz mı?
    10- Kadını kendine has özellileri vardır bunlardan: hastalıklara karşı savunma kabiliyeti bulunması. Erkeklerin savunması ise daha azdır ondan dolaydır ki kadınların ortalama yaşları erkeklerden daha fazladır. Birde erkeklerin savaşta ve ağır işlerde çalıştıkları için vefat etmeleri daha çok olur. Buda kadının sayısını artırır. Ondan dolaydır ki erklerin evliliğine izin verilmiştir. Böylece kadının bekâr kalmasını engeller.

    Kadının evlenme arzusu erkeklerden daha az olma sebepleri:

    A- Toplumlar da kadının durumu incelediğimizde, O’ çocukları ve eşini çok sevdiğini. Eşini sevme sebebi ise: Ailenin reisi olduğu ve onda arzu ettiği özelliklerin bulunduğu için bunlardan: kişilik, şeref, kıskançlık, güzel ahlak gibi veya para, şöhret ve makam gibi konularda da onu mutlu etmesidir.
    Aynı şekilde kadınlar gül ve çiçeklere özen gösterme, takı, altın gümüş, ipek elbiseleri ve bunun gibi süz kullanmayı ve evin alışverişini yapmasını arzu eder. Erkek ise evleneceği kadına âşık olur, aşk kitabı ve şiirleri okur ve sevgilisi ile ne zaman lokantaya ve eğlence yerlerine gideceğini ve onunla ne zaman evleneceğini düşünür. Erkeklerin kadınlardan daha çok evlenme arzusu da bulunma ispati, Allah u Teâlâ Erkeklere hitap ederek diyor ki: ((onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o takdirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. ) Nisa 3. Tüm toplumlarda genellikle erkekler kadınları istemektedirler. Bununla birlikte erkeğe dört evliliğin izin verilmesi kadına ise izin verilmemesidir.
    B- Diyelim ki bir erkek, önemli bir görevde sorumlu oldu, ona bir muamele işlerini kolayca yürütmesini istenildiğinde, bu işi yürütmek için aracı olanlar ona kadının müracaata bulunması veya hediye olarak para, araç olarak gönderir. Şayet kadın bu görevde olursa, aracı kişiler ona altın, gümüş, pasta, çiçek ve hatta araba hediye olarak gönderir. ‘’Salih ve takvalı kişileri tenzih etmekteyiz’’
    C- Kadın ilk amacı evlilikte mutlu bir aile kurmak, Salih büyük evlatlar ve eşini razı etmektir. Diğer konular ise genellikle ikinci planda gelir. Ondan dolaydır ki: İslam erklerin kadınlara nafaka vermesin mecbur kılmıştır. (sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın, mihrlerini de normal miktarda verin) Nisa 25. (Kadınlara mihrlerini gönül rızası ile (cömertçe) verin) Nisa 4.
    Aynı şekilde peygamberimiz (s.a.v) kadınların özel hallerinde önem vermiştir ve erkeklere diyor ki (Sizden biri hem karısını köle gibi döver, hem de utanmadan sarılıp yatar) Ahmed, IV, 17; Buhârî, İman 56; Müslim, Vasıyye, 5; Ebû Davûd. (Kocası razı olduğu halde ölen kadın Cennete girer) Tirmizi; İbn maca ve el-Hâkim. Kadınlara da şöyle diyor (Kocası çağırdığı halde yatağa gelmeyen kadına melekler sabaha kadar lanet eder). Sonra ilave ediyor ve diyor ki: (Eşi birliktelik istediği zaman sonraya erteleyen kadına Allah lanet etmiştir). Buhari.
    Bundan dolayıdır ki peygamberimiz diyor ki: (Biriniz hanımın yatağa çağırdığında; gelmese Melekler onu sabaha kader lanetler) Buhari. Şayet herhangi bir mazereti olmazsa; hastalık, yorgunluk; özel durum vs. Erkeklerde bu konuları düşen şey duyarlı olmaları gerekir. Günlük hayatımızda da görüyoruz ki: Erkeklerin eşleri vefat ettiğinde, daha önce ifade ettiğimiz, uzun süre eşsiz kalamazlar. Ve Erkekler yeni eşi ile evlenmek için tüm malını ve servetini, evlenmeyi kabul ettiği an vermeye hazırdır, çünkü o’ biliyor ki kadınlar belli bir yaştan sonra evlenmeleri zordur, özellikle boşanmış ve maddi durumu iyi olan kadınlar, ancak mecbur kalan kadınları güvence verip ikna ederek evlene bilirler.
    Bu hadisler bir şey anlatmaya çalıştırması ile birlikte; Erkeğin şehvete daha çok isteği olduğunu da ifade eder. Çünkü erkekler şehveti isteyen kadın ise istenilen kişidir.
    Çünkü erkekler bu konuda daha istekli olur ve daha sabırsız olur.
    D - İstettiklere bakınız; kötü yerlere gidenlerin çoğu erkeklerden olduğunu özellikle evli oldukları ispat edilmiştir. Kadınlar ise çoğunun istemeyerek kötü yerlere gitmeleri görülmüştür ve gidenler ya yoksulluk, paraya ihtiyacı olması ve mutlu yaşamak veya cahillikten dolayı gitmişlerdir, çok azı şehvet için giderler.

    İslam neden erkeğin çok evliliğini caiz kılmıştır?

    1- Daha önce de kadınlar için belirdiğimiz gibi; ilk sebep olarak Allah’ın emri olduğu için ancak bazı şartlar oluşursa bu evlilik serbest olur.
    Tıpkı bazı kuş ve hayvan etlerinin yenilmesi veya yolculukta namazın kısaltılması veya cem etmesinin serbest oldukları gibidir.
    Her fert Allahın emrini yerine getirmekte serbesttir; ancak kıyamet günüde sonucuna da katlanacaktır.
    Dört kadınla evlilik Allah’ın emirlerinedir uyup uymadıklarına da onlar özgürdür. Allah u Teâlâ diyor ki: ((onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o takdirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur). Nisa- 3. (Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz. Öyle ise (birine) büsbütün gönül verip ötekini (kocası hem var, hem yok) askıda kalmış kadın gibi bırakmayın.). Nisa 129.
    Dört kadınla evlilik (Teaddüt-ü Zevcat) İslâm’da bir emir, mutlaka yapılması gereken bir farz değildir Belli şartlarda belli özelliğe sahip erkeklere tanınan bir olaydır. Belli şartlarda belli ouml;zelliğe sahip olmaları gerekir. Kur’an da Allah u Teâlâ tek kadınla evliliği Müslümanlara tavsiye etmektedir. Dolayısıyla İslam’da tek eşlilik esastır. Fıkıh kitaplarında açıklandığı halde, münafıklar bu
    Adaletsiz tartışmayı sürdürmektedirler.
    Bu konunun daha iyi anlaşması için: Devlet büyükleri ve anayasa hâkimleri, ülkelerin yasalarını çıkardığında; mümkün derecede vatan ve vatandaşın menfalarını gözeterek çıkarırlar; çoğu zaman halkın g&örüşünü almadan. Çıkarılan yasayı uygulamadıkları takdirde ceza almaları kaçınmaz. İşte Allah’ın yasalarda aynı şekilde bizim için Allah tarafından bizleri düşünerek yasaları çıkarmıştır, ister kabul edersin veya cezai hak edersin.
    2- Amerikan doktorları ve onlardan Dr. Mehmet Öz’ün açıkladığı gibi kadınların üçte ikisini cinsel zevk almadığını daha önce ifade etmiştik.
    3- Kadınların başka görevlerinden, yemek pişirme, temizleme, misafirleri karşılama ve çocuğa bakma ve yetiştirme görevi vardır. Şayet birçok çocuğu olursa nasıl bakmaya gücü yetecektir?
    4- Erkeğin başka kadınla evlenme sebepleri ise, kadının tedavisi zor olan hastalıklar, çocuğu olmama, eşinin ahlakı kötü olama veya onu sevmeme olabilir. Birde erkeğin cinsel yönünden isteğinin çok olması da olabilir ve bunun gibi konular çok evlilik yapmasına neden olabilir.
    5- Erkeklerin cinsel şehvetlerinin daha çok olduğunu. Buda içgüdü, fıtratla ve psikoloji yönüne bağlıdır.
    6- Daha önce anlattığımız gibi. Allah u Teâlâ erkeğe bazı özelikler vermiştir bunlar: Erkeğin Aileye bakma, ev dışında, zor ve sabır isteyen ve kadınların yapamayacakları işlerde çalışmayı ihsan etmiştir. Ancak kadınlara de annelik duygusu, iyi çocuk yetiştirme ve evde ve kolay işlerde çalışma yeteneğini ihsan etmiştir.
    7- Daha önce belirdiğimiz gibi çok eşliliğin şartlarının olduğunu maddi ve manevi yönden eşler arasında adalet, eşitlik sağlaması gerekir. Evlenenler arasında da maalesef bu eşitsizliği görmemekteyiz.
    İslam’da erkeğin diğer kadınla evlenme sebeplerinden ise: Kadının çocuğunun olmaması, ağır hastalıklı, kötü ahlaklı olması veya bir nedenden dolayı ondan nefret etmesi, birde erkeğin cinsel şehvetinin çok olması de bir sebep olabilir.


    SONUÇ

    Şayet biz Allah’a ve kuranı kerimine inanırsak, Allah’ın bu ayetlerine de önem vermemiz gerekir. (Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.) enam, 38. (size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın) Nisa–3. Allahın ayetlerini kabul etmeyenler ya cahil, anlamıyor ve akıllanmıyorlar yâda siyasi ve maddi amaçları olan münafık kişilerdir yâda bedensel psikoloji hastalıkları vardır. Ve insanlar arasında fuhuş’u yaymak mı istiyorlardı.
    Kadının fiziksel ve biyoloji yönünden fıtratını daha önce anlattık ve onlara diyoruz ki: Allah’ın ve Resulünün dediklerine hale inemiyorsanız; o zaman bizde sizlere Allah u Teâlâ’dan deleriz ki, Ayette belirdiği kişilerden olmasınız, diyor ki (Onları ‘Kâfirleri’ uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; inanmazlar) Bakara, 6.

    Sizleri ve bizleri doğruluğu ve Salih olmayı Allah niyaz ederim.

    Nizameddin İbrahimoğlu
    Hitit üniversitesi- Çorum

    التعديل الأخير تم بواسطة نظام الدين إبراهيم أوغلو ; 02/10/2011 الساعة 04:06 PM
    (إنّ الذين فرّقوا دينهم وكانوا شيعاً لستَ منهم في شيء إنما أمرهم الى الله ثم ينبؤهم بما كانوا يفعلون) صدق الله العظيم.

  2. #2
    أستاذ بارز الصورة الرمزية نظام الدين إبراهيم أوغلو
    تاريخ التسجيل
    23/09/2007
    العمر
    68
    المشاركات
    661
    معدل تقييم المستوى
    17

    افتراضي رد: KADININ ÇOK EŞLE EVLİLİĞİN YAPMAMASI VE ERKEĞIN CAİZ OLMASININ FELSEESİ

    إخواني أعضاء واتا بالنسبة إلى تعديل الحروف والكلمات التركية الخاطئة لم استطع من تصحيحها بعد محاولات عديدة لذا أعتذر من الجميع وانني قد ندمت على نشرها


    Sevgili kardeşlerim, yukarıdaki Araştırmayı yayınladım ve pişman oldum çünkü tashihini yapamadım böylece Wata üyelerinden özür dilerim

    (إنّ الذين فرّقوا دينهم وكانوا شيعاً لستَ منهم في شيء إنما أمرهم الى الله ثم ينبؤهم بما كانوا يفعلون) صدق الله العظيم.

+ الرد على الموضوع

الأعضاء الذين شاهدوا هذا الموضوع : 0

You do not have permission to view the list of names.

لا يوجد أعضاء لوضعهم في القائمة في هذا الوقت.

المفضلات

المفضلات

ضوابط المشاركة

  • لا تستطيع إضافة مواضيع جديدة
  • لا تستطيع الرد على المواضيع
  • لا تستطيع إرفاق ملفات
  • لا تستطيع تعديل مشاركاتك
  •